“Hey Google, bana en yakın kahveciyi bul!” Giderek daha fazla kişi, arama motorlarına yazmak yerine konuşmayı tercih ediyor. Peki, siz bu değişime hazır mısınız? 2025 yılında sesli arama optimizasyonu, dijital görünürlüğünüzü artırmak için kritik önemde olacak.
Sesli arama, kullanıcıların akıllı cihazlar üzerinden sorularını sesli komutlarla arama motorlarına sormasıdır. Google Asistan, Siri, Alexa gibi sistemlerle entegre çalışan bu teknoloji, artık sadece trend değil; bir ihtiyaç.
Bu nedenlerle sesli arama, özellikle lokal işletmeler için büyük fırsatlar sunuyor.
Sesli arama için SEO, klasik SEO’dan bazı yönleriyle farklıdır. İşte dikkat edilmesi gereken temel noktalar:
İnsanlar konuşurken daha doğal ve uzun cümleler kurar. Örneğin “kahve dükkanı” yerine “evime en yakın açık kahve dükkanı nerede” gibi ifadeler öne çıkar.
"Nasıl", "nerede", "en iyi", "ne zaman" gibi soru kalıplarıyla başlayan başlıklar, sesli arama ile birebir örtüşür.
Schema.org işaretlemeleri sayesinde arama motorları içeriğinizi daha iyi anlayabilir. Bu da featured snippet’lerde çıkmanızı kolaylaştırır.
Sesli aramada cevaplar genellikle hızlı yüklenen sayfalardan seçilir. Mobil uyumluluk ve hız burada belirleyici faktörlerdendir.
Sesli aramaların büyük bölümü lokal odaklıdır. “Yakınımdaki eczane”, “en yakın benzin istasyonu” gibi aramalar için sesli arama için SEO stratejinizi yerelleştirmek şarttır.
Sesli arama artık geleceğin değil, bugünün arama teknolojisi. Bu alana yatırım yapmak, hem kullanıcı deneyimini artırır hem de arama motoru sıralamanızı güçlendirir.
Evet. Sesli arama daha doğal, konuşma diline yakın ve uzun ifadeler kullanır. Bu yüzden strateji farklılık gösterir.
Soru-cevap içerikleri, hızlı sayfa yükleme süresi, lokal anahtar kelimeler ve yapılandırılmış veri kullanımı ilk adımlardır.
Google Search Console, SEMrush, AnswerThePublic gibi araçlarla kullanıcı niyetini analiz edebilirsiniz.